Büyükler için boyama kitabı ile Mandala hayatımıza gireli çok uzun zaman olmadı; fakat bizler de uyandırdığı ilgi azımsanamayacak kadar çok.
Peki, nedir bu mandala?
Mandala, Hindistan kökenli olup büyülü çember olarak biliniyor Ayrıca dini bir semboldür. Fakat günümüzde meditasyon ve dini bir sembol olarak görülse de geçmişte ve günümüzde farklı ulusların mimarisin de görmekteyiz. Mimaride kullanımı aslında çok uzun yıllara dayanmaktadır. İlk Müslüman Türk devleti olan Karahanlı Devleti ile Türk sanatın da kullanılmaya ve yayılmaya başlayan çinicilik mandala süslemeleri dikkat çekmektedir. İznik ve sonrasın da talebi karşılamak üzere Kütahya’da da yapımı başlayan çini sanatı günümüzde İznik’te yapımı azalsa da Kütahya bu konuda öne çıkan şehirlerden.
Çini sanatı dikkatlice incelediğinde karşımıza sürpriz şekilde mandala desenleri çıkmaktadır. Uzun yılladır sarayları ve konakları süsleyen çinilerin mandala ile uyumu insanı adeta şaşkınlık içeresinde bırakmakta olup pek çok Doğu mimarisinde mandalayı görmekteyiz. Karahanlılardan sonra 10. Yüzyılda kurulan Büyük Selçuklu Devleti’nin duvar süslemelerinde ve kabartmalarında da mandalayı görmek mümkündür. Bu dönemde çini sanatı devam ederken farklı bir yöntem olan oymacılık sanatının en güzel örnekleri ise, UNESCO tarafından koruma altına alınmış, Taç Kapı ve Avlulu tipik Selçuklu mimarisinden olan Ulu Cami bunlar arasında sayabilir.
12. Yüzyıla gelindiğinde ise Osmanlı Devleti’nin Topkapı Sarayı’nda ve konaklarında zirve dönemini yaşayan çinicilik mandala desenleri ile adeta bütünleşerek görsel şölen sunmaktadır. Çinili Köşk buna verilebilecek en güzel örneklerden sayılır. Bunun dışında pek çok mimari eserde kullanılan çiniciliğin günümüzde de kullanımı devam etmekte olup mandala ile iç içe girmiş birçok örneği bulunan çinicilik tıpkı mandala gibi merkezden başlayıp dışa doğru ilerlemektedir.
Sadece Doğu mimarisin de değil dinleri ile de paralellik gösteren mandala Hinduizm ve Budizm gibi dinlerde kullanılsa da bunların dışında birçok dinde de mandala sembollerini görmekte olup bunlar arasında İslam, Hristiyanlık, Museviliği sayabiliriz. İslam dinini ele aldığımızda ise hayatımıza Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran Savaşı ile sanatımıza dahil olan ve Kanuni dönenimde en parlak dönemini yaşayan Kur’an süslemesi olarak benimsediğimiz, altın ile süsleme anlamına gelen tezhip sanatında da karşımıza çıkmaktadır. Tezhip sanatı da tıpkı mandala gibi kare ve yuvarlak şekilde yapılarak bizlere mandalanın İslam dinin de kullanımını en güzel şekilde göstermektedir.
Gündeme yeni oturmuş gibi olsa da çok uzun çağladır yanı başımız da bulunan mandalanın serüveni burada kalacağı pek benzemiyor.
Günümüzde eğitim ve iş alanında pek çok yerde kendine yer edinen mandala, sanat yönüyle birçok insanı kendine hayran bırakmaya devam edecek gibi görünüyor.
Günümüzde bu kadar popüler olmadan aslında yanı başımızda bulunmaktaydı. Uzun zaman önce kültürümüzde yer edinen mandala ilk olarak tezhip ve çini sanatı ile sürpriz şekilde karşımıza çıkmaktadır. 10. ve 12. yüzyıllara geldiğimiz de ise, Selçuklu ve Osmanlı mimarisinde de kullanılmakta olup bu mimari eserler UNESCO tarafından koruma altına alınmıştır.
merhaba yazınız gerçekten çok ilginç mandala yapmayı seven biri olarak bu yönlerini öğrenmem iyi oldu teşekkürler
teşekkür ederim.
Kesinlikle çok bilgilendirici bir yazı.Diğerlerini sabırsızlıkla bekliyoruz..
Çok bilgilendirici ve öğretici bir yazı. Buna benzer başka yazılarınızı da bekliyoruz. Kaleminize sağlık.
Güzel yorumlarınız için teşekkür ederim.
Resimleri incelediğimiz zaman mandala görsellerini açığa çıkarmanız gayet güzel.. ilgi çekici bir paylaşım.