Şimdi böyle bir fotoğraf görüp de iki satır söz söylemeden geçebilir mi bir insan? Sizi bilmem ama ben geçemem. Eğer bir fotomontaj hilesi değilse ki -pek öyle görünmüyor- sabah sabah insanın içini açıyor.

Neden mi?  Bu yazıyı kimin yazabilmiş olacağını düşünmeye başlıyorsunuz da ondan. Benim aklıma ilk gelen muzip bir komşunun yazmış olabileceği mesela. Kedi sevmeyen bir komşusuyla sürekli tartışmaktan yorulmuş, bahçeye giren kedilerden dolayı evinin iç huzuru bozulmuş bir apartman sakini olabilir bu kişi. Komşusuna dert anlatamayacağına karar verip, son çareyi kedilere söz geçirmekte bulmuş iyi niyetli bir kedi sever olabilir örneğin. Aksi de söz konusu elbette. Yani kedi sever komşusuyla baş edemeyen, artık cinnete düşmüş, “Elimden bir kaza çıkacak bu kediler yüzünden” diyen diğer komşu da yazmış olabilir. İşe yaramış mıdır bu önlemin, orasını bilemiyoruz. Yazıyı gören kediler kendi aralarında bir toplantı yapıp “ bir daha bu bahçeye girmeyelim.“ diye karar almış olabilirler. Tabi aralarında okuma yazma bilen, eğitimli kediler olacak ki bir işe yarasın bu uygulama değil mi? Aksi takdirde üç ünlemli yazılmış bir tehdit yazası ne işe yarar ki…

Bahçeye kedi girmesi kesinlikle yasaktır.
Bahçeye kedi girmesi kesinlikle yasaktır.

“Bahçeye kedi girmesi kesinlikle yasaktır.“ İbaresi ciddi tehdit oluşturuyor çünkü…

Kendi aralarında toplantı yapıp karar alan bu kediler, artık kedi konseyinin verdiği kararlar neticesinde bir daha bu bahçeye adım atmayarak, bu tehdidi görmüş ve olay böylece barışçıl bir çözüme ulaşmış olabilir.

Ama işte konseyin aldığı kararı bilmeyen ve dahi okuma yazması olmayan kediler için durum vahim görünüyor. Her an kızgın komşunun hışmına uğrayabilir ve kedi sever komşu tarafından da korunmaya alınabilirler.

Yani kalıcı bir barışçıl çözüm bu apartman ve bahçe için şimdilik pek olası görünmüyor…

Miyavvvv…