“Yaz Yağmuru” Ahmet Hamdi Tanpınar’ın öykülerinden biri. Öyküyü, radyo tiyatrosu için uygulayan ve yöneten Zihni Küçümen. Efekt ise Korkmaz Çakar’a ait. Oynayan sanatçılar; Toron Karacaoğlu, Tijen Par, Hale Akınlı, Tanju Tuncel, Argun Kınal, Sükan Kahraman, Celza Şipal, Cemil Şahman.
Yaz Yağmuru – Ahmet Hamdi Tanpınar
“Boğazın karşı yakasında bir yalıda otururum, mesleğim yazarlık. Yıl 1944. Savaş hala olanca gücüyle sürüyor. Bu yaz yalıda hizmetçi kadın Ayşe ile birlikte yalnızım. Karım ve çocuklarım… Neyse, onu sonra anlatırım.”
“Yağmurlu bir yaz sabahı yalıya dönüyorum. Kapıdan girince bahçede yabancı bir kadın gördüm ve şaşırdım. Şaşırdım çünkü bardaktan boşanırcasına yağan yağmurun altında, kurumuş palmiyenin gövdesine dayalı, yüzünde her şeyden habersiz çok mutlu bir gülümseme vardı.”
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Yaz Yağmuru öyküsü, yukarıdaki sözlerle başlıyor. Yağmurun altında yalının bahçesine sığınan genç bir kadın. Yazar ve genç kadının karşılaması ile birlikte hikayeler sandıklarından birer birer çıkıyor. İçinde; kimi küçük tatlı yalanlar, geçmişin silinmeyen izleri, yeni duygular ve çocuksu mutluluklar…
Radyo Tiyatrosu: Yaz Yağmuru
“Birden içim burkuldu. Hayır, daha önce kuru palmiyenin çevresine bir süs sarmalıyım. Gerçekten iradem yok, hayatıma bütün gayretimle karışmak isteyişim kendi kendimi göz hapsine almaktan ileri gitmiyor. Bu yalıda artık hep onu arayacağım. Bulabilecek miyim acaba?”
Yaz Yağmuru radyo tiyatrosu oyunu, yazarın bu sözleriyle bitiyor. Kuru palmiyenin altında başlayan bu dokunaklı öykü, genç kadının vapurla ayrılışından sonra, bu sefer yazarın zihnindeki kuru palmiyenin altında noktalanıyor. Belki de noktalanmayacak, kuru palmiye yeşerene dek sürecek.