Bir Çocuğun Gözünden Hayat – 7

0
91
Bir Çocuğun Gözünden Hayat

Sabah uyandığımda Akop ile Mert’i gördüm karşımda. Yorgun yatınca öğlene kadar uyumuşum. Meraklandıkları için eve kadar gelmişler. Hemen hazırlanıp çıktık evden. İlyas’ın çalıştığı berberden tabure getirip koymuşlar. Masada çok küçük gibi geldi gözüme. Oturunca iyice küçük kaldım. Koca mahallenin kahramanı burada mı imza dağıtacak. Koltuk filan yok mu diye de geçirdim içimden. Beklemeye başladık insanları. 5 TL karşılığında imza mı alacak olmaları hoşlarına gitmiştir herhalde. Zaten tanıtım amaçlı indirimli bir fiyattı bu. Daha sonra yükseltecektik fiyatı. Ben taburede otururken Mert ile Akop’ta yanımda duruyordu. İnsanların akın etmesini bekliyorduk. Evden getirdiği onlarca tükenmez kalem, masanın üzerine dağılmıştı. Biraz sonra ayağa kalkıp yürüdüm. Uyuşmuştu bacaklarım. Biraz daha bekledikten sonra kimsenin gelmeyeceğini anladım. Üyelerime hiçbir şey söylemeden eve doğru gittim. Köşeyi döndükten sonra kalabalığın içine daldım. Bugün pazar mı vardı burada? Biraz daha ilerledim. Sude’nin evine doğru daha da artıyordu insan sayısı. Ne olmuştu ki burada? Çok zor ilerliyordum artık. Evin önüne geldiğimde kapı kapalıydı. İnsanlar, beni görünce alkışa başlamıştı. İmza için gelen insanlardı bunlar. Hemen kapının önünde başlamıştım imzalara. Elim yorulana kadar imzaladım kâğıtları. Yeni öğrendiğim imzamı atmaya çalışırken verilen paralar da cebimi doldurmuştu. Annem, pencereden dayak atacağını çeşitli hareketler ile anlatmaya çalışsa da ben işime konsantre olmuştum. İmzalar bitince evin zilini çaldım. Kapıyı açan annemin elindeki terlik, birçok anımın canlanmasına vesile oldu. Koşarak içeri girdim. Cebimdeki paraları çıkarıp arkamdan gelen anneme uzattım. Her zamanki gibi parayı görünce biraz yumuşadı, sarıldı. Bozuk olanları bana vereceğini söyleyip kâğıtları, cüzdanına koydu. Oradan alamayacağımı zannediyordu. Sonuçta artık para kazanan bir oğlu vardı. Gururlanmasına engel olmadım. Keyfini çıkartmasına izin verdim. Akşam gelince babama da durumu anlattı. Biraz kızsa da daha sonra parayı görünce mutlu oldu. Durumu Sude’nin ailesine de bahsettiler. Biraz daha yükselmiştim Sude’nin gözünde. Her şey güzel gidiyordu. Sude’nin anlatılanlardan sonra bana bakarak gülümsemesi hoşuma gidiyordu. Aramızda bir şeyler mi canlanıyordu acaba? Yemekler keyifli bir şekilde yine yenmişti. Artık iyice alışmıştık birbirimize. Daha evlenmeden iç güveysi mi olmuştum dayım gibi. Çok da iyi bir şey değil galiba bu. Hep kızıyorlardı dayıma çünkü. Çaylar içildikten sonra çalınan zilin sebebi anlaşılamadı. Saat çok geçti. Babamlar kapıyı açınca karşılarında polisleri gördük. Babam bana bakıp “seninle mi ilgili” diye sordu göz işaretleriyle. “yok, babacığım” diye gözümle soruyu cevapladıktan sonra polis amcalara doğru döndü suratlarımız. Elindeki kâğıdı okumaya başladı. Çok uzun olduğu için bir türlü bitmiyordu okunanlar. Sorun büyüktü anlaşılan.

Bir Çocuğun Gözünden Hayat – 1

Bir Çocuğun Gözünden Hayat – 2

Bir Çocuğun Gözünden Hayat – 3

Bir Çocuğun Gözünden Hayat – 4

Bir Çocuğun Gözünden Hayat – 5

Bir Çocuğun Gözünden Hayat – 6

Bir Çocuğun Gözünden Hayat – 8