Kime sorsam bilir beni,
Uzun uzun anlatır hikâyemi,
Asaletimi, letafetimi,
Gençliğimi, zarafetimi.
Herkes sever de kokumu,
Pek de bilemez huyumu.
“Çağın hastalığı” derler,
Beyaz zambağın yokluğu.
Benim şarkımı benden dinleyin,
Beyaz zambağa kulak verin.
Rüzgârın sevdası gönlüme değince
Gözümü gözünden sakındığıma inleyin.
Bıyığı terleyen delikanlının
Mahcup bakışıdır beyaz zambak.
Bembeyaz gelinlik içindeki kızın
Kırmızı kuşağıdır beyaz zambak.
Züleyha tanıyamadı bir türlü beni,
Ne kadar anlatsam, anlayamadı hislerimi.
Zindanlarda çürüse de bedeni,
Yırtılan gömlektir beyaz zambak.
Sevdanın bir itibârı var,
Usûlü var, erkânı var,
Her yürek taşıyamaz,
Beyaz zambağın vicdânı var.
Takvimden yaprak düşer,
Gün biter, ay döner,
Değil yıl, asırlar geçer,
Beyaz zambak hep yerindedir.
Her şeyin bir zamanı var.
Her çiçek bir gün solar.
Mevsimler değişse de
Beyaz zambak hep açar.