Ne olduğunu bilmeyelim.
Ayın coğrafî konumuna müstebit,
Bir şiir kesbetmek yalnız mecburiyettir.
Ayın dokunaklı sessizlik diafonunda,
Ne kadar iç çekişim kaldı diyaframımda,
Bilemem.
Yüz görümlüğü diye,
Yüzümün iki ucundan tutsalar da;
Ayın izafesine münferit kılsalar.
Çok kişilik yalnızlığın aydan berkitildiği,
Geceleri mi var aramızda?
Peki ben neden içim sıra balıklama sevdalanırım?
Kendi izdüşümünü karışlayacak kadar
İbtidâi miyim?
Yoksa mübdelâ olmamdan mıdır?
Her gece canı çekilen yerlerimden tutuluşum.
Bu bir sefarettir ellerim kıymıklarına takılmışken
Can pazarına çıkışım.
Kaç tane sığdırdım bilemem
Yenilmiş yerlerimden.
Ezelden midir bir yağmacı düşer peşime?
Taş koyar işime,
Yaş koyar gözüme,
Peki ben neden her baş köşede,
Kendimi senden az severim?