Soğuğa buza dayanır ya soğanın karın altında,
Öylece beklersin ya güneşi baharın tadında,
Ben de beklerim sen gibi,
Her sabah yeniden doğacak güzel günleri.
Donmaktan ölesiye korkarım,
Gitgide kararan gecede,
Toprağıma saplanmış ölülerimle,
Kazırım kör bıçakla biriken öfkemi,
Yitirdiklerimin hayallerinde…
Sen,
Sen gün ışığına âşık Kardelen…
Sevdiceğini bir kere görmeyi dileyensin.
Aşka âşık susuşunla hiç durmadan dua edensin.
Kışı sabırla bekleyen,
Karları minicik ruhuna yorgan edensin.
Aşk, seninle hayat bulur Kardelen,
Aşk, sende bulur maşukunu
Aşk, senle durur dimdik gururlu.
Sen ise boynun bükük utangaç,
Saklarsın yüzünü,
Görmesinler istersin özünü.
Kısacık ömrünü adarsın bir kelebek gibi,
Görmek için bir kerecik sevdiğinin yüzünü.
Ve bir sabah gün ağardığında Kardelen,
Ve işte o tek bir anda,
Karların arasından sıyrılırsın,
Kuğu yapraklarınla süzülürken,
Uyanır boynun yavaşça.
Taç yaprağına vurur ilk ışınlar,
İlk o an tanışırsın yedi renkle,
O an erersin vuslata,
Aşkın ölümsüz sonsuzluğuna…
Söyle Kardelen, son nefesinde söyle,
Sever mi sen gibi sevdiceğin de?
Söyle değer mi bunca çileğe
Değer mi canını verdiğine?