Anlatma(-ma)lı mı?

0
79
Anlatma(-ma)lı mı?

Su köpüklerinden demir prangalar,

Bir kesimin düşüşünden atladılar.

Değişmeden,

Gözlerden asıldılar toprağa,

İrisin gökte çoğalışı,

Yeni bir gezegeni doğurdu.

Eski gazete küpürlerinden biri,

Tahta sandıkta intihara kalkıştı,

Sokaklarda sessiz katliamların üzerine,

Tozlu yıllıktan örtüler,

Pencerelerden kaldırım yükseltilerine çarptı.

 

Duymanı beklemediler,

Çünkü hiç duymadılar.

Sesinin sisinde çiyleşen çiğdem,

Bir güneş batımında kahvelendi.

Alçak balkon manzarasından göz hatlarına değdi.

Duyumsadılar, duyumsadın.

Yüzüşün kulaçlarında,

İsminin canlandığı sokakların,

Metalik çakılları,

Bir robotun saçmalarına yaklaştı.

Tıpkı,tıpkının aynısı,

Aynı fotoğraf karesinde demlendi.

 

Yılın 3’lük kesimi,

Beyaz tülden bu gecede,

Dördüncü kabusu bilince yerleştirdi.

Ben kabuslara uyanan bir kadınım.

Kabuğunu kıran bir koza,

Ateşte yanan oduna döndüğünde,

Düşler saç tellerinden düştü,

Yakaladım.

 

Sigara tablaları bavulu doldurken,

Kayıp zaman,kaybedilenin doyumunda,

Yeni bir ay haline değdi.

Bu yılın kesimi,

Kaç sonsuz sayı düzleminde,

Hatırla!

 

Sen bay sis;

Hangi yılın kesiminde duymayı tercih ettin?

İsminin harfleri kadar,

Kabusa boğulan 4’te mi?

 

Kumrallığının kavruk kahvesinde,

Yeni bir renk canlandı.

Eski ve sepya.

Hadi anlatsana!

Sakınarak dokunduğun çiy taneleri,

Buzlarından yeni bir fotoğrafa nasıl döndüler?

Dönüşümün bilincini anlat!

Dünya güneşe doysun.

Kabusların üzerine kuşlar konsun.