Dil, insanlar arasında rabıta kurabilmeyi sağlayan bir iletişim aracıdır. Dilini iyi kullanabilmek ve koruyabilmek, kültür aktarımının devamlılığını sağlar. Müzik de, aktarım görevine yardımcı bir görev üstlenmektedir. Müzik, aktarım görevinin dışında ana dil öğretiminde de önemlidir. 3 yaşlarından orta yaşlılık dönemine kadar dilin gelişiminde etkili bir unsurdur. Çocuklar, müzik sayesinde bazı kelimeleri, deyimleri ve atasözlerini öğrenebilir. Bu durum da çocukların eğitiminde müziğin ne kadar etkili olduğunu gösterir. Müzik parçalarının sözleri, dil zenginliğiyle ilişkilidir. Zengin bir dile sahip olan milletin müzik parçalarının sözleri de zengindir.
Merriam müziğin on büyük fonksiyonu olduğunu ifade eder:
- Fiziksel Tepki
- İletişim
- Duygusal İfade
- Sembolik Tanımlama
- Sosyal normlara uygunluğu güçlendirme
- Dini ayinler ve toplumsal geleneklerin geçerli kılınması
- Kültürün devamlılığının ve sağlamlılığının tesis edilmesi
- Toplumsal kaynaşmanın tesis edilmesi
- Estetik zevk
- Eğlenme (Akt. Çoban: 2005)
Çalışmamızda, müziğin çocuğun dil gelişimi evrelerine göre müzik parçalarından örnekler verilecektir.
Piaget, çocuk gelişimini 4 döneme ayırır:
- Duyusal ve Hareketsel Gelişim Dönemi (0-2 yaş)
- Dil ve Anlamlandırma Gelişim Dönemi (2-7 yaş)
- Düşünce Kabiliyetinin Gelişim Dönemi (7-11 yaş)
- Soyut Düşüncenin Gelişim Dönemi (11 yaş ergenlik arası) (Akt. Çoban: 2005)
• Duyusal ve Hareketsel Gelişim Dönemi (0-2 yaş)
Bu dönemde çocuklar aktif dinleyicilerdir. Bir sesi diğerinden ayırt edebilir ve sesin kaynağına yönelebilirler. İşittikleri müziğe beden hareketleriyle karşılık verebilirler.(Çoban: 2005) Ninnilere tepki verebilirler:
“Dandini dandini dastana
Danalar girmiş bostana
Kov bostancı danayı
Yemesin lahanayı
Eee Eee eee eee
huu huu huu huu
Uyusun da büyüsün ninni
Tıpış tıpış yürüsün ninni
E bebeğim eee
E bebeğim eee”
• Dil ve Anlamlandırma Gelişim Dönemi (2-7 yaş)
Çocuk bu dönem çevredeki nesneleri ve olayları tarif etmede kullanabilir hale gelir.(Çoban: 2005) Bu dönemde çocuk şarkılara aktif olarak katılabilir. Hareketli ve sık söylenen şarkılar, masal şarkıları, hayvan taklitleri içeren parçalar, hem iletişimde pratik bir kolaylık sağlamakta, hem de eğlendirici yönleri sayesinde çocuğa zevk vermektedir. (Çoban: 2005) Bu tür parçalara Barış Manço şarkıları örnek verilebilir:
“Kaç yıl oldu saymadım köyden göçeli
Mevsimler geldi geçti görüşmeyeli
Hiç haber göndermedin o günden beri
Yoksa bana küstün mü unuttun mu beni
Dün yine seni andım gözlerim doldu
O tatlı günlerimiz bir anı oldu
Ayrılık geldi başa katlanmak gerek
Seni çok çok özledim arkadaşım eşek” (Arkadaşım Eşek)
Bir şarkı da “Bugün Bayram”dır:
“Bugün bayram erken kalkın çocuklar
Giyelim en güzel giysileri
Elimizde taze kır çiçekleri üzmeyelim bugün annemizi”(Bugün Bayram)
• Düşünce Kabiliyetinin Gelişim Dönemi (7-11 yaş)
Bu dönemde somut düşüncenin geliştiği bu dönemde, çocuk folklor danslarını yapmaya hazır hale gelmiştir. Bu dönemde pop müziği çocuğun ana dili gelişiminde etkili olacaktır:
“Bir anlık öfkeyle karar verme ne olur
Hatasız kul olmaz bi hata ettim kabul
Sana imkansız bir şey vadettim mi söyle
Benim aşkım sensin inan artık ne olur”(Bir Yanlış Kaç Doğru)
Bir diğer şarkı:
“Bir deli rüzgar savurdu beni böyle
Bu mutlu tutsak benim altın kafeste
İster güneş ol yak beni
Yağmurum ol ağlat beni
Zincirleri yüreğimin artık sende
İster güneş ol yak beni
Yağmurum ol ağlat beni
Zincirleri yüreğimin artık sende”(Bir Zamanlar Deli Gönlüm)
• Soyut Düşüncenin Gelişim Dönemi (11 yaş ergenlik arası)
Bu dönemde dil gelişimi rock ya da pop müzikle sağlanabilir:
“Onuncu ayın onuncu günü
Saat on buçukta yanmış mumum
Otuz beş yıl olmuş ihtiyar bir çocuktur güzel ruhum
Okul asıp oyuna kaçar bıraksam hala
Ama çok düştü, incindi, yoruldu;
Dinlenmeli kalbim doğrusu
Sen doğum günü hediyem misin
Diyelim ki hoşgeldin
Peki beni çok sevecek misin
Yoksa sen de her düş gibi
Çabucak kırılıp dökülür müsün gözlerimden”(F.D.)
Görüldüğü üzere, her dönemde dinlenilen müzik farklı olabilmektedir. Bu sebeple, farklı türlerde yapılan şarkıların kullanılan Türkçe açısından zengin olması gereklidir. Yoksa müzik bir kültür aktarıcısı olmaktan çıkar ve dilimizi yozlaştırıcı bir unsur haline gelir. Bu konuda öncelikle sanatçılarımıza, öğretmenlerimize, Milli Eğitim Bakanlığına ve Türk Dil Kurumu’na büyük görevler düşmekte, gençlerimizin müzik zevkinin geliştirilmesi sağlanmalıdır.
KAYNAKÇA
Çoban, Adnan (2005), Müzikterapi, İstanbul: Timaş Yayınları
Korkmaz, Zeynep (1997),” Günümüzde Dil Yozlaşması”, Türk Dili, 542: 129-138
Korkmaz, Zeynep (2004), “Karamanoğlu Mehmet Beyin Fermanından Günümüz Televizyon Türkçesine”, Türk Dili, 634: 344-350
Küçük, Salim, “Dil Kirliliğinin Türkçemize Yansımaları”, Türk Dili, 669: 504
Gülsevin Gürer ve Boz Erdoğan (2006), “Türkçenin Çağdaş Sorunları”, Ankara: Kitabevi yayınları.
Yavuz, Hilmi (2010), “Okuma Biçimleri Varlığın ve Sanatın Dili”, İstanbul: Timaş yayınları.
Aksan, Doğan (2007), “Her Yönüyle Dil”, Ankara: TDK yayınları.
Atalay, Kemal (2011), “Seny Sevyyorum Türkçe”, İstanbul: Babıali Kültür Yayıncılığı.
Ateş, Kemal (2010), “Dil Hurafeleri Türkçenin Güncel Sorunları”, Ankara: İmge Kitabevi.
Develi, Hayati (2012), “Dil Doktoru”, İstanbul: Kesit Yayınları.
Kaplan, Mehmet (2012), “Kültür ve Dil”, İstanbul: Dergah Yayınları.
Tanrıkorur, Çinuçen (2009), Müzik Kültür Dil, İstanbul: Dergah Yayınları.