Denize hasretlik çekeriz.
Bağrımızda bizden olmayan sahte güllerle
Ummanda dalıp gitmeye pek meyilliyiz.
Başıbozuk yelkenliler gibi ufukta kaybolan son sevgiliye,
Sorunsuzca iç çekeriz,
Gitme !
Demek
Geçmez
Bile
Aklımızdan…
Deli borandır aşkın adı.
Eser bilene de,
Bilmeyene de,
Sessizce…
Önüne kattı mıydı seni,
Uçurur nefretin karayeline…
Boynu bükülür sevda kuşunun.
Kırlangıçlara düşer yuvası,
Yaralıdır kanadının uç karası…
Suskunluğuyla bulduğu
Gagası kırık serçeyle,
Tutuşurlar el ele,
Uzanır sevgileri bilinmezliğe…
Pahası biçilmez firâkının.
Ayrı düşmeye gör bir kere,
Gönüldaşlıktan serkeşliğe
Dolanan yolların.
Bitmek bilmez!
Yalnız kalırsın.
Sen,
İstesen de
İstemesen de…
Aşka içre gerekmez diz dize gülüşmek.
Sırlar bulandı mı
sular durulur,
Kalkar yediveren gülleri
güneşe durur…
Süzülür bırakıp gidenler ufukta,
Kaçak istimbotlar gibi,
Borana tutulurlar bir anda…
Yerle bir olur bazıları azgın dalgalarda.
Kurtulan olmaz sevdanın ah ettiği,
Tuzlu sularda…
Ölümü hayal etmek kalır usulca,
Sevdiğinin kollarında.
Zordur Beklemek !
Tozlu raflardan indirilen
Eski ciltli bir kitap gibi
Sarıp sarmalar sayfalarıyla seni…
Yaprak yaprak dökülür dillerden
Söylenmemiş kelimeler,
Kesir işaretiyle – kesilir –
cümleler !
Boğazda düğümlenmiş,
Yarım kalan sevişmeler…
Uzaktır yârin bakışı.
Bir gülüş ki unutulur,
Gönlün herhangi bir yerinde
kurutulur…
Denize hasretlik çekeriz,
Bakarız yelkenli sevgilinin ardından,
El sallarız dönmeyeceğini bile bile
Gidenlerin ardından…